Olağanüstü Tasarımların Medya Arkeolojisi
Jussi Parikka (Finlandiya), Ayhan Ayteş (Türkiye)
Studio-X Istanbul
“Ya… gelişmiş medya makineleri Müslüman kültürünün bir parçası olarak ortaya çıktıysa?… Peki programlanabilir makineler ve ileri teknolojiler çağının 800-1200 yılları arasında ‘Arap-İslam Rönesansı’ döneminde başlamış olduğunu söylesek nasıl olurdu?… İnsansı kabul edilenin, hayali ve gerçek uzam makineleri olan otomatların yaptığı yansıtmak, saptırmak, eğip bükmek ve aktarmaktır. Bunlar aynı zamanda insani pratiklerin, teknoloji elinden çıkma eserlerin tekinsiz yaşantıları arasında nasıl makineleşebileceğini de sorgulatırlar. Otomatlar, tasarım kültürünün alternatif coğrafyaları ile robot ve otomatların derin zamanlı medya arkeolojisinin birer parçası olarak insana ve insan tarafından bakıldığında öteki olanlara ilişkin sorular soran makinelerdir. İnsanın ne olduğu sorusunu sorduğumuzda, insan olmayanın, insana ramak kala olanın ve kıyısından köşesinden insan olanın ne olduğu sorusunu da dolaylı olarak sormuş oluruz.” –JP, AA
Olağanüstü Tasarımların Medya Arkeolojisi dokuzuncu ile on üçüncü yüzyıllar arası Arap-İslam kültüründe geliştirilmiş otomat ve usturlablara bugünün programlanabilir makinelerinin birer öncülü olarak bakıyor. Önceden belirlenmiş bir dizi işlevi yerine getiren mekanik makineler olan otomatlar neyin insan olup neyin olmadığı sorusunu gündeme getirmiştir. Serginin merkezinde İsmail El Cezeri’nin Olağanüstü Mekanik Araçların Bilgisi Hakkında Kitap adlı eserinde yer alan iki otomatın yeniden yapımları bulunuyor: Fil Saati ve Su Sebili Otomat.