Şiddetin Arkeolojisi (Tasarım Olarak Orman)
Paulo Tavares (Brezilya) & Armin Linke (Almanya)
Galata Özel Rum İlköğretim Okulu
“Ormanlar, özellikle de ‘tropik’ ormanlar, yere bir sınır çizerek… aynı anda hem tarih öncesi insanının yerleşim yerini hem de onun antitezini temsil ediyor… Dünyanın en büyük tropik ormanı Amazonlar… doğanın krallığının en saf temsili olarak beliriyor… …Dolayısıyla bu teori, tropik çevre tarafından kuşatılmış ‘primitif’ toplumların toprağı dönüştürme bakımından gelişmediği yönünde devam etti… Bu perspektif, sonradan yerli halkların soykırımını meşrulaştırmaya hizmet edecek toplumsal evrim teorilerinin habercisiydi. Son arkeolojik bulgular, Amazonlar’a dair bu algıyı radikal biçimde değiştirerek bu doğa imgesinin sömürgeci şiddetin bir ürünü olduğunu gösteriyor. Kanıtlar, yöreye özgü yerleşim biçimlerinin doğada derin izler bıraktığını ve orman ekolojisini şekillendirmede kayda değer bir rol oynadığını söylüyor.” –PT
Şiddetin Arkeolojisi (Tasarım Olarak Orman) tropik ormanın tamamen doğal bir arazi ve insanileştirilmemiş vahşiliğin hakim olduğu bir bölge olduğuna dair kolonyal anlayışı altüst ediyor. Proje, Amazon ormanının insanların önceki yerleşimlerine, çevresel etkilere ve diğer türlere işaret eden, neredeyse seçilmesi imkansız “harabeler”le dolu, çok katmanlı bir arkeolojik saha olarak nasıl okunabileceğini ortaya koyuyor. Amazon ormanı, insan tasarımının karşı tezi olmaktan ziyade gayet etkileyici bir tasarım projesine dönüşüyor.