Etkinlikler

[?]+1 T O P R A K

İstanbul Kültür Üniversitesi Ataköy Yerleşkesi
İstanbul Kültür Üniversitesi, Mimarlık Fakültesi, İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü

Bir dürtü ile başladı her şey!
O içimizi kemiren, aramak için hep o şeyin olmasını beklediğimiz anı yakalamakla…
Kendime ait bir evim olsun.
“Bir dönem böyle bir evi olsun istememiş, bu yumuşak kelimeleri içinde yaşanabilir bir biçim alana dek kafasında evirip çevirmemiş biri var mıdır?” der Pollan.
Nasıl bir ev olacak ki? İyi bir muhitte, iyi bir inşaat şirketinin yaptığı, çarşıya pazara her yere yakın, güneş gören, tek başınaysak 1+0 veya 1+1 neyimize yetmiyor, eğer yeni evliysek 2+1 (ama sonrası için hedef 3+1), çocuklarımız varsa mutlaka en az 3+1, bir de site içindeyse daha ne olsun! Sitenin spor salonu olması, açık veya kapalı tabi mümkünse her tür havuzu olması tercih sebebi oluyor. Hayalini kurduğumuz ev standartlaşan kalıplar içinde ideal eve eviriliyor. Önce kendimiz hayalimizdeki evi görmezden geliyoruz.
Sonra bizi “görmezden gelen” bir sistemle yüz yüze geliyoruz. Onlar bize, yaşamımızı, nasıl yaşayacağımızı öneriyorlar; önermekle de kalmayıp doğrusu bu diyorlar. Sattıkları da “görmezden geldikleri” bir nesne oluveriyor. “Evi aldığında ve içinde yaşanmaya başladığında her şey değişiyor. Alınan evlerde hayatlar [?]+1 toprağa sıkışıyor. Ve bizler görmezden gelinen tasarımın bize sunduğu sorularla yaşamaya çalışıyoruz, çözümler aramaya çabalıyoruz;
Salon yeterli büyüklükte miydi? Ortadaki duvarı kaldırabilir miyiz ki?
Planlarda giysi dolabı yoktu, peki dolabı nereye koyacağım?
Mutfakta pek küçükmüş, kokuda olacak ama mutfakla salonu birleştirsek mi?
Tam da bu noktada o görmezden gelinen görünür oluyor!
İç Mekanlar…
Onlar ne sundu? Ben neyi görmedim? Şimdi neyi görüyorum? Ne yapmalıyım?
Benim toprağım değil bir evim olsun ama nasıl olsun?
Atölye bu sorulardan hareketle günümüz popüler konut projelerinin görmezden gelinen iç mekan tasarımını tartışmaya açıyor. Görmezden gelinen iç mekan tasarımı üzerinden bize sunulan ideal yaşamları sorgulayarak bir çıkış yolu arıyor.